İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, Orta Doğu’daki gerilimi azaltmak ve çatışmanın diğer ülkelere yayılmasını önlemek için Fransa ile birlikte çalışma konusunda kararlı olduklarını belirtti.
Tajani ve Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna, İtalya ile Fransa arasındaki sınır işbirliği komitesinin ilk toplantısına başkanlık etti. Toplantının ardından basın açıklaması yapan iki Bakan, İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaya değinerek, çatışmanın başka ülkelere yayılmaması konusunda birlikte çalışma ve İsrail-Filistin meselesinde “iki devletli çözüm” vurgusu yaptı.
Tajani, “Fransa ile Orta Doğu’daki gerilimi azaltmak ve İsrail-Hamas çatışmasının başka ülkelere yayılmasını önlemek için birlikte çalışmaya kararlıyız. Bu nedenle tüm muhataplarımızla konuşarak mükemmel bir uyumla barış için ileriye doğru adımlar atmaya çalışıyoruz.” dedi.
Gazze’deki sivillere yardım etmek ve vatandaşlarını Gazze’den çıkarmak için de Fransa ile beraber çalışacaklarını kaydeden Tajani, bunun G7 bağlamında yürüttükleri ortak bir eylem olduğunu aktardı.
İtalyan Bakan, iki devletli çözüme işaret ederek, “Ulaşmak istediğimiz sonuç konusunda ortak bir vizyonumuz var: Böylesine karmaşık bir bölgede istikrarı garanti altına almak için iki halk ve iki devletli çözüm gerekir.” diye konuştu.
Hamas’ın “İtalya’nın Filistinlilere karşı saldırının bir parçası olduğu” yönündeki suçlamalarının gerçek dışı olduğunu savunan Tajani, İtalya’nın Filistinlilere yardım ettiğini, Filistin’in devlet olma hakkını savunduğunu ama Hamas’a karşı olduklarını kaydetti.
Tajani, ayrıca İtalya ve Fransa’nın Avrupa Birliği (AB) içinde terörle mücadele etmeye kararlı olduğunu da söyledi.
Konuk Bakan Colonna da siyasi çözüm üzerinde çalışmak gerektiğini vurgulayarak, “Filistin sorununun çözümünün parametrelerini biliyoruz. İsrail’in barış ve güvenlik içinde yaşama hakkı ve Filistinlilerin kendi devletine sahip olma hakkı. İki devletli çözüm, barış ve güvenliği sağlayacak tek uygulanabilir çözümdür. İki halktan biri diğerine saygı duymanın yolunu bulamazsa barış ve güvenlik olmaz.” ifadelerini kullandı.
Colonna, İsrail’in kendini savunma hakkına sahip olduğunun, ancak uluslararası hukuk ve savaş hukuku kurallarına tam saygı göstermesi gerektiğinin altını çizdi.
Bölgedeki “sivillerin mümkün olduğunca korunmasına” yönelik daimi bir endişeleri olduğunu dile getiren Colonna, “Gazze halkına insani yardım için daha kalıcı ve sürdürülebilir, daha iyi bir erişime ihtiyacımız var. Sivillere ulaştırılan çok sınırlı miktardaki yardımın düzenli şekilde arttırılması için birlikte çalışıyoruz. Ayrıca Gazze Şeridi’ndeki vatandaşlarımızı en kısa sürede tahliye etmek için çalışacağız.” diye konuştu.
İsrail’in Gazze’ye saldırılarında son durum
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail’in “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik” devam eden ihlallerine karşılık verme gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi’ne yoğun hava bombardımanını başlattı.
İsrailli yetkililer, Gazze’den düzenlenen saldırılarda 315’i asker 1400’den fazla İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu.
İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, Gazze’de el-Kassam Tugayları’nın elinde 240 İsrailli esir olduğunu kaydetti.
Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında 3 bin 542’si çocuk, 2 bin 187’si kadın olmak üzere 8 bin 525 Filistinlinin öldürüldüğünü, 21 bin 643 kişinin yaralandığını bildirdi.
İşgal altındaki Batı Şeria’da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında ise 124 Filistinli öldü, yaklaşık 2 bin Filistinli yaralandı.
İsrail bombardımanında Gazze’de 35, Lübnan’da 1 gazeteci yaşamını yitirdi.
İsrail’in abluka altındaki Gazze Şeridi’nde yoğun saldırıları nedeniyle bölgedeki sabit hat, cep telefonu ve internet iletişim hizmetleri durma noktasına geldi.
İsrail ordusu, 26 Ekim’de karadan sınırlı operasyonları genişletmeye başlayıp hava saldırının dozunu daha da artırdı.
Gazze’de binlerce yaralı ile sivilin bulunduğu en büyük sağlık tesisi olan Şifa Hastanesi de İsrail ordusu tarafından hedef gösterildi.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim’den bu yana yaşanan çatışmalarda şu ana kadar 48 Hizbullah mensubu ile 4 İsrail askeri öldü.